12 Haziran 2013 Çarşamba

Küçük Alimcan



Kendisi de Kırım Türkü olan Cengiz Dağcı’nın (9 Mart 1919 – 22 Eylül 2011) [1] bir Kırım hikayesi olan Küçük Alimcan [2] isimli eserinden bir bölüm:

"Eskide Gerayların yönetiminde olan uzak topraklarda okullara giden çocuklar gibi, Alimcan’ın çocukları da okula gideceklerdi; ve yalnızca kutsal kitabı değil; hesap, doğa ve insanların ve hayvanların sağlıklarıyla ilgili ilimleri öğreneceklerdi. Hiç kimse veremden, kızamıktan ölmeyecekti Küçükyanköy’de. Herkes doğal doğumlarla doğup, doğal ölümlerle öleceklerdi.

‘Bizim annelerimiz Tanrı tarafından bize verilmiş hayatın öksüzleri oldular’ diyordu içinden Alimcan. ‘Fatma adı kutsal geçen bir ad. Ali de, Veli de, Ebu Bekir tekrarlanan adlar. Ancak, kutsal kitabımızda yazılı diye, beyinlerimizi kapatıp, bu adları tekrarlamamıza neden olamaz. Kutsal kitabımızı kendi dilimizde okumamız ve anlamamız gerekiyordu.’

Öyle düşünüyordu Alimcan."


[1] Murat Bardakçı'nın Cengiz Dağcı ile ilgili yazısı için bakınız: http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/673868-cengiz-dagci
[2] Cengiz Dağcı. Rüyalarda: Ana ve Küçük Alimcan. Ötüken Yayınevi (2001).